Avusturya ÖAMTC Hukuk Servisi Aşırı Hız Yapanların Araçlarına El Konulmasıyla İlgili Yasal Belirsizliklere Dikkat Çekiyor
Avusturya’da 1 Mart’tan itibaren yürürlüğe giren yeni “Raser-Novelle” düzenlemesi, aşırı hız ihlallerinde araçların el konulmasına izin veriyor. Ancak, ÖAMTC hukuk servisi başkanı Martin Hoffer, yasa metnindeki belirsizliklere ve potansiyel yasal sorunlara dikkat çekiyor. Hoffer, sürücülerin kimliğinin belirlenmesi ve haksız yere araç satışı durumunda devletin tazminat ödeme riskini öne sürüyor.
UTKAN HABER (Viyana) – 1 Mart’tan itibaren Avusturya’da yürürlüğe giren “Raser-Novelle” (Hız Yasa Değişikliği), aşırı hız ihlallerinde araçların el konulabilmesine olanak tanıyan yeni düzenlemeler getiriyor. Ancak, bu yeni yasal düzenleme, ÖAMTC’nin hukuk servisi başkanı Martin Hoffer tarafından eleştiriliyor. Yasa metninde birçok belirsizlik olduğunu ve bu durumun yasal sorunlara yol açabileceğini düşünen Hoffer, özellikle hız yapan sürücülerin kimliğinin nasıl belirleneceği ve bir aracın haksız yere satılması durumunda devletin yüksek miktarda tazminat ödeme riski bulunduğunu dile getiriyor.
Avusturya’da Yeni Hız Yasa Değişikliği: Aşırı Hız Yapan Araçlara El Koyma Önlemleri
Bir vakada, 47 yaşındaki bir adam, S10 otoyolunda Freistadt yakınlarında Porsche’si ile saatte 230 km hızla seyahat ederken yakalandı. Alkollü olduğu tespit edilen adam, 23 idari suç ve bir ceza suçu işlemiş ve ehliyetine geçici olarak el konulmuştu. Eğer bu ihlal, yeni yasanın yürürlüğe girdiği 1 Mart’tan sonra gerçekleşseydi, araç en kötü senaryoda el konularak açık artırmayla satılabilirdi. 34. Trafik Yönetmeliği Değişikliği, belirli hız aşımı durumlarında bu önlemlerin alınmasına izin veriyor: Şehir içinde 80 km/h, şehir dışında 90 km/h üzerinde hız aşımında bu önlemler uygulanabilir. Eğer kişinin önceden, örneğin yasa dışı araba yarışlarına katılmaktan dolayı sabıkası varsa, şehir içinde 60 km/h, şehir dışında 70 km/h üzerindeki hız aşımlarında araca el konulabilir.
ÖAMTC, bu tür cezaların etkinliği ve yasallığı konusunda endişelerini dile getiriyor. Hoffer, bu tür mülkiyete müdahalelerin idari otoriteler yerine ceza mahkemeleri tarafından ele alınması gerektiğini savunuyor ve yasanın “anayasaya uygun olup olmadığı” konusunda sorularını dile getiriyor. Leasing ve kiralık araçlar için ise özel bir düzenleme var; söz konusu hız limitlerini aşan sürücüler için o araçla ömür boyu sürüş yasağı getiriliyor, ancak kişinin başka araçları leasing yapması üzerinde bir engel bulunmuyor.
Yeni düzenlemenin getirdiği aşırı hızla mücadele önlemleri ve olası yasal belirsizlikler, gelecekteki yasal tartışmalara zemin hazırlayabilir. ÖAMTC hukukçusu için, yasa metnindeki pek çok şey “biraz aceleye getirilmiş gibi” duruyor ve mevcut belirsizliklerin çözülmesi gerektiğini öne sürüyor.