Viyana SPÖ’sü: Maliye Meclis Üyeliğine Kim Geçecek – Barbara Novak mı, Alexander Wrabetz mi?

Pazartesi günü Michael Ludwig, hangi partiyle koalisyon kurmak istediğini açıklayacak. Bu sırada SPÖ içinde kadro değişiklikleri tartışılıyor.

Her ne kadar genellikle çekingen bir izlenim verse de, gücünü nasıl sahneleyeceğini Michael Ludwig iyi biliyor. Geçtiğimiz hafta, Neos, Yeşiller ve ÖVP’yi ön görüşmelere davet ettiğinde de bunu göstermişti.

Bu tür görüşmelerde genellikle tarafsız bir yer seçilir – zira eşit göz hizasında bir iletişim amaçlanır. (Bugünkü mavi-kırmızı-pembe federal koalisyon örneğin Palais Epstein ya da Parlamento’yu seçmişti.) Ancak Ludwig, davetini doğrudan Belediye Başkanlığı ofisine, Belediye Binası’na yaptı.

Bu Haberler İlginizi Çekebilir

Viyana’da Suriyeli Aileye Şok Yardım! Sadece Çocuklar İçin Her Ay 3.590 Euro Asgari Geçim Desteği!

Viyana'da "Heute" gazetesi tarafından yapılan araştırma, Viyana’da yaşayan 11 çocuklu ...

Viyana’da Şok Eden Yardım Skandalı! 11 Çocuklu Suriyeli Aileye Aylık 9.000 Euro: “Çalışmaya Gerek Yok!”

Suriyeli kalabalık bir aile, Viyana’da her ay 9.000 Euro’dan fazla ...

Avusturya Eski Şansölyesi Derin Nefes Aldı: Yüksek Mahkeme Kurz’u Suçsuz Buldu!

Pazartesi günü Viyana Adalet Sarayı’nda, eski Avusturya Şansölyesi Sebastian Kurz’un ...

9.000 Euro Sosyal Yardım Alan Mülteci Ailesi Ortalığı Karıştırdı! Avusturya’da Yeni Sert Önlemler Yolda!

Avusturya'da Sığınmacılara yönelik sosyal yardım kuralları yeniden gündemde. Hangi düzenlemelerin ...

Kim hükümette yer alacak?

“Viyana’da SPÖ’nün etkisi hâlâ çok büyük,” diyor eski SPÖ Genel Sekreteri ve şu an PR danışmanı olan Josef Kalina. Bu durum koalisyon görüşmelerinde de açıkça görülüyor. Belediye Başkanı Ludwig, seçimden sonra her partiyle aritmetik olarak çoğunluğu sağlayabiliyor. FPÖ’yü kesin olarak dışlayan Ludwig için diğer tüm partiler potansiyel ortak. Neos, Yeşiller ve ÖVP onunla yönetime katılmak istiyor. Ludwig hepsini birbirine karşı koz olarak kullanabilir – gerekirse.

Seçimden sonraki hafta Ludwig, tüm potansiyel ortaklarıyla görüştü ve onlardan iş birliği karşılığında neler verebileceklerini öğrenmeye çalıştı. İlk olarak mevcut koalisyon ortağı Neos’la görüşüldü. Cuma günü ise önce Yeşiller, ardından ÖVP Belediye Binası’na çağrıldı. Görüşmelere SPÖ’den güvendiği isimler, Eyalet Parti Sekreteri Barbara Novak ve Meclis Grup Başkanı Josef Taucher eşlik etti. Ludwig, gelecek hafta gerçek koalisyon görüşmelerine başlamak istiyor. Hangi partiyle olacağını ise kısa sürede açıklayacak.

Büyük olasılıkla Rot-Pink devam edecek

Siyasi gözlemcilerin çoğu, başkentte kırmızı-pembe (SPÖ-Neos) koalisyonunun devam edeceğini öngörüyor. Kalina da şöyle diyor: “Neos ile nispeten kolay bir uzlaşı sağlanabilir.” Ona göre, SPÖ’nün “yapısı” önümüzdeki beş yılda koalisyon biçiminden bağımsız olarak değişmeyecek. Kalina ayrıca şu ifadeyi kullanıyor: “Viyana’da herkes bilir ki, bir şeyi değiştirmek ya da elde etmek istiyorsan SPÖ’ye ihtiyacın var.”

Seçimlerde Sosyal Demokratlar yaklaşık iki puan kaybetti. Ludwig ve partisi yüzde 39,4 oy aldı. Bu, tarihsel olarak en kötü sonuçtan çok az daha iyi – ancak SPÖ açısından yine de kısa vadede başarılı sayılıyor.

Siyaset bilimci Anton Pelinka ise uyarıyor: “SPÖ hâlâ pozisyonunu koruyor, ancak geriliyor,” diyor. “FPÖ artık Viyana’da da en güçlü işçi partisi; uzun vadede kırmızı hegemonyayı yıkmaları ihtimal dışı değil.”

SPÖ hâlâ “halk partisi” mi?

Şimdilik bu gelecek senaryosu. SPÖ, İkinci Cumhuriyet’in başlangıcından beri aralıksız olarak Viyana Belediye Başkanını çıkarıyor. Kırmızı belediye başkanları genellikle rahat çoğunluklarla görev yapıyordu; 1996 yılına kadar hiçbir koalisyona gerek duymamışlardı. O yıl ÖVP ile koalisyon kuruldu.

Pelinka’ya göre bu başarının sırrı, SPÖ’nün başkentte “bir halk partisi” olmayı başarması. Göçmen politikalarında kapsayıcı yaklaşımı sayesinde göçmen kökenliler için de cazip hale geldi. Bu seçimde de bu durum görüldü: Geçen pazar günü seçmenlerin yaklaşık dörtte biri göçmen kökenliydi. Bu seçmen grubunda Belediye Başkanı’nın partisi neredeyse rakipsizdi.

Pelinka ayrıca şu yorumu yapıyor: “Viyana’da göç ve entegrasyon konusunda, bu büyüklükteki diğer kentlere kıyasla daha az sorun var.” Bunun da klasik sosyal demokrat başarılar – örneğin sosyal konut – yanında Viyana SPÖ’sünün bir başarısı olduğunu belirtiyor.

Parti içindeki sert disiplin

Bu güçlü konum içeride de etkili: Parti çizgisine uymayanlar için Viyana SPÖ’sünde yer bulmak zor. Bunun belirgin örneklerinden biri, Rudolfsheim-Fünfhaus’un eski SPÖ’lü semt başkanı Gerhard Zatlokal. İsmi Viyana dışında pek tanınmasa da, siyasi düşüşünün nedeni olan proje tanınıyor: Tartışmalı “Gürtel havuzu”.

2020 Viyana seçimlerinden önce yaz aylarında Zatlokal, komşu 7. bölgenin Yeşillerden olan semt başkanı Markus Reiter ile birlikte, yoğun bir kavşağın ortasına mobil bir yüzme havuzu kurdu. Bu durum, parti içinde “düşmanla iş birliği” olarak algılandı.

Bundan sonra Zatlokal, SPÖ için kırmızı bez oldu. Belediye Binası’ndan projeleri için destek gelmedi. Kendi partisi onu etkisiz hale getirdi ve dolaylı olarak istifaya zorladı. Veda basın toplantısında “Partinin bu kadar kızacağını tahmin edemedim” dedi.

Dışarıdan girmek zor

Her şey yolunda gittiğinde, Viyana SPÖ’sü kenetlenmiş bir ekip. Sık sık, siyasetten gelen kişilerin Belediye Başkanı’nın partisine dahil olmak istediği duyuluyor. Ancak dışarıdan birinin içeri girmesi çok zor. Viyana’da kariyer basamaklarını tırmanmak âdettendir – örneğin Sosyalist Gençlik’te ya da bir parti şubesinde çalışarak. Kalina şöyle diyor: “Viyana SPÖ’sünde sadakat çok önemli bir değerdir.”

Ancak Viyana Sosyal Demokratları yalnızca bir siyasi organizasyon değil. Belediye Başkanı’nın partisi olarak aynı zamanda ekonomik bir güç. Son verilere göre şehir, doğrudan ya da dolaylı olarak 260’tan fazla şirkette söz sahibiydi. Portföy geniş: Altyapı hizmetlerinden kültür kurumlarına kadar uzanıyor.

2023 itibariyle şehir, 31 sermaye ve şahıs şirketine doğrudan ortaktı – bunların 17’sinde çoğunluk hissesi vardı. Bu iştirak sistemi ve Belediye Bütçesi ile olan bağlantılar karmaşık. Federal Sayıştay’ın deneyimli denetçileri bile, belediye bütçesi ile iştirakler arasındaki mali ilişkileri tam olarak çözememişti – 2015 tarihli bir raporda bunu açıkça belirtmişlerdi. O tarihten beri her yıl iştirak raporları yayımlanıyor.