Tarihi Gün: 29 Ekim 1923 — Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğuşu Atatürk: “Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz!”
Türk milletinin kaderini değiştiren, tarihe altın harflerle yazılmış bir gün: 29 Ekim 1923.
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yürütülen uzun bağımsızlık mücadelesinin ardından, bu tarihte Türkiye Cumhuriyeti resmen ilan edildi.
Meclis’te Tarihi Oylama
28 Ekim 1923 akşamı, Çankaya Köşkü’nde yakın arkadaşlarıyla bir araya gelen Mustafa Kemal Paşa, tarihe geçen şu sözleri söyledi:
“Efendiler, yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz.”
Ertesi gün, 29 Ekim 1923’te Türkiye Büyük Millet Meclisi olağanüstü toplandı.
Anayasaya eklenen maddeyle birlikte şu cümle kabul edildi:
“Türkiye Devleti’nin yönetim şekli Cumhuriyettir.”
Oylamanın ardından büyük bir coşkuyla Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı seçildi.
Saltanattan Halk Egemenliğine
Bu ilanla birlikte yüzyıllardır süregelen saltanat sistemi resmen sona erdi.
Egemenlik artık tamamen milletin iradesine geçmişti.
Yeni yönetim, halkın kendi kaderini belirlediği, eşitliğe ve özgürlüğe dayalı bir sistemin kapılarını açtı.
Atatürk’ün hedefi netti:
“Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir.”
Yeni Bir Dönem Başladı
Cumhuriyet’in ilanı sadece bir yönetim değişikliği değil, aynı zamanda çağdaş, laik ve demokratik Türkiye’nin temellerinin atılması anlamına geliyordu.
Kadın haklarından eğitime, sanayiden bilime kadar uzanan birçok reform bu yeni dönemin meyvesi oldu.
Her Yıl Aynı Coşkuyla
Bugün, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, Türkiye’nin dört bir yanında milyonlarca kişi tarafından büyük bir coşkuyla kutlanıyor.
Fener alayları, resmi törenler, marşlar ve bayraklarla süslenen sokaklar, 102 yıl önceki o tarihi heyecanın hâlâ ilk günkü gibi yaşandığını gösteriyor.
Bir Milletin Yeniden Doğuşu
29 Ekim 1923, yalnızca bir tarih değil; bir milletin küllerinden yeniden doğuşunun simgesi olarak hafızalara kazındı.
Atatürk’ün sözleri bugün hâlâ yol gösterici niteliğinde:
“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır,
fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”