Avusturya’da Her Üç Kişiden Biri Müslüman Komşu İstemiyor
UTKAN HABER (Viyana) – Avusturya Direniş Belgelik Arşivi (DÖW), ilk kez hazırladığı Aşırı Sağ Barometresi sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, Avusturyalıların %36’sı Müslümanlarla komşu olmak istemediğini belirtirken, her on kişiden biri açıkça aşırı sağcı görüşlere sahip.
DÖW Başkanı Andreas Kranebitter, düzenlenen basın toplantısında, ankete katılanların %10’unun belirgin şekilde aşırı sağcı eğilimler gösterdiğini ifade etti. Ankette dikkat çeken bir diğer sonuç ise, halkın %38’inin Roman veya Sinti halkıyla, %16’sının trans bireylerle ve %10’unun Yahudilerle komşu olmayı reddetmesi oldu.
Araştırmanın Detayları
2024 yılının Nisan ve Mayıs aylarında yapılan araştırmada, 2.198 kişi çevrimiçi olarak anketlere katıldı. Katılımcılar, şu gibi ifadelere verdikleri yanıtlarla değerlendirildi:
- “Halkımız diğer halklardan doğası gereği üstündür.”
- “Parlamentoyu dikkate almayan güçlü bir lider ülkeyi yönetmeli.”
Bu ifadeler üzerinden katılımcılar, “belirgin aşırı sağcı eğilimler gösterenler” ve diğerleri olarak sınıflandırıldı. Araştırma, iki yılda bir tekrarlanarak aşırı sağ eğilimlerin seyrini izlemeyi hedefliyor.
Demokrasi İçin Tehdit
Kranebitter, “Aşırı sağcılık, Avusturya’da küçümsenmemesi gereken ciddi bir demokrasi sorunudur” diyerek endişelerini dile getirdi. Araştırma, aşırı sağcı eğilimler gösterenlerin %29’unun “eşitliğin ülkede aşırıya kaçtığını” düşündüğünü ve %53’ünün “insanların yumuşak bir yaşam sürdüğüne” inandığını ortaya koydu.
Göç ve Müslüman Karşıtlığı
Araştırmada, aşırı sağ partilerin savunduğu “kapsamlı remigrasyon” fikri de ele alındı. Bu görüşü, aşırı sağcı eğilim gösterenlerin %70’i, genel halkın ise %50’si destekledi. Katılımcıların %29’u Müslümanların Avusturya’ya göçünün tamamen yasaklanması gerektiğini savundu.
Antisemitizm ve Komplo Teorileri
Araştırma, antisemitizmin Avusturya’da halen ciddi bir sorun olduğunu ortaya koydu. Halkın %42’si, “İsrail’in Filistin politikası, Nazi Almanyası’nın İkinci Dünya Savaşı’ndaki politikalarına benziyor” ifadesine katıldığını belirtti. Bu ifade, Avusturya yasalarına göre cezai yaptırım gerektirebilecek nitelikte.
Komplo teorilerine yönelik sorularda ise halkın %51’i, medyanın halkı “sistematik olarak yanılttığını” düşündüğünü, %29’u ise COVID-19 pandemisinin “toplumun yeniden şekillendirilmesi için kurgulandığını” savundu.
Aşırı Sağ Partilere Destek Artıyor
Araştırmaya göre, yalnızca aşırı sağcı eğilimlere sahip kişiler oy kullansa, Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) %58 oy oranıyla mutlak çoğunluğu elde ederdi. Ancak DÖW Başkanı Kranebitter, FPÖ seçmenlerinin tümünün aşırı sağcı olarak sınıflandırılamayacağını vurguladı.
Sonuç olarak, bu araştırma, Avusturya’da toplumun bazı kesimlerinde endişe verici eğilimlerin bulunduğunu ortaya koyuyor. Özellikle Müslümanlar, göçmenler ve farklı inanç gruplarına karşı önyargılar, demokratik değerler için önemli bir tehdit olarak değerlendiriliyor.
DÖW’ün hazırladığı Aşırı Sağ Barometresi, Avusturyalıların %36’sının Müslümanlarla, %38’inin ise Roman veya Sinti halkıyla komşu olmak istemediğini ortaya koydu.