Viyana’da Öğrenciler Arasında Arapça Birinci, Türkçe İkinci, Sırpça Üçüncü En Yaygın Dil
UTKAN HABER (Viyana) – Avusturya Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan bir değerlendirme, ülke genelinde yaklaşık 20.000 olağanüstü öğrenci arasında üçte birinin ilk dil olarak Arapçayı konuştuğunu ortaya koydu. Bu durum, son yıllarda artan göç hareketlerinin ve aile birleşimlerinin eğitim sistemi üzerindeki etkisini açıkça gösteriyor.
Göç ve Aile Birleşimi Eğitim Sistemini Zorluyor
Başta Suriyeli aileler olmak üzere, 2023 yılı başından itibaren Viyana’ya yoğun bir şekilde gerçekleşen aile birleşimi, Avusturya’nın eğitim kurumlarında ciddi bir değişim yarattı. Uzmanlar, bu durumun başarısız iltica politikalarının ve dil desteği eksikliğinin bir sonucu olduğunu belirtiyor.
19.700 Olağanüstü Statüde Öğrenci
Avusturya genelinde, zorunlu eğitim kurumlarında (ilkokul, ortaokul, özel okullar ve politeknik okulları) 19.700 öğrenci “olağanüstü” statüsünde değerlendirildi. Bu öğrenciler, dil becerilerinin yetersizliği nedeniyle normal müfredata katılamayan bireyler olarak tanımlanıyor.
Arapça İlk Sırada Yer Alıyor
Verilere göre, olağanüstü statüdeki öğrencilerin üçte biri ilk dil olarak Arapçayı konuşuyor. Okula yeni başlayan öğrenciler arasında bu oran yüzde 26’ya kadar çıkıyor.
Viyana’da Durum Daha Ciddi
Başkent Viyana’da, okula yeni başlayan öğrencilerin yüzde 45’i “olağanüstü” statüsünde. Bu öğrenciler, MIKA-D Testi ile değerlendirilen Almanca dil eksiklikleri nedeniyle eğitim sürecine tam katılım sağlayamıyor.
Viyana’da Türkçe ve Sırpça İkinci ve Üçüncü Sırada
Viyana’da öğrenciler arasında Türkçe en yaygın ikinci dil olarak öne çıkıyor. Genel olarak öğrencilerin yüzde 13’ü, okula yeni başlayanların ise yüzde 16’sı ilk dil olarak Türkçeyi belirtiyor. Sırpça ise yüzde 7 oranıyla üçüncü sırada yer alıyor ve bu oran okula yeni başlayanlar arasında yüzde 9’a çıkıyor. Rumence ve Arnavutça da sırasıyla yüzde 5 ve yüzde 3 oranında öne çıkan diğer diller arasında.
Eğitim Sistemi İçin Zorluklar
Bu durum, Avusturya’daki eğitim sisteminin dil çeşitliliği ve göçün etkileriyle başa çıkmada ciddi zorluklarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor. Eğitim uzmanları, dil desteğinin artırılması ve entegrasyon programlarının güçlendirilmesi gerektiğini vurguluyor.