Viyanalılar haftada 34 saat ve dört gün çalışmayı istiyorlar
Viyana’da yapılan bir ankete göre, halkın büyük bir kısmı haftalık çalışma saatlerinin 34 saate düşürülmesini ve bunun dört gün içinde tamamlanmasını destekliyor. Bu talep, iş-yaşam dengesinin önem kazandığı bir dönemde, çalışanların motivasyonunu ve üretkenliğini artırma potansiyeline sahip olarak görülüyor.
UTKAN HABER (Viyana) – Viyana halkı, çalışma saatlerinin haftada 34 saate düşürülmesini ve bu saatlerin dört iş gününe yayılmasını büyük oranda destekliyor. SPÖ Kulübü tarafından yaptırılan ve 1.000 kişinin katıldığı bir ankete göre, katılımcıların yaklaşık üçte ikisi haftalık 34 saatlik çalışma süresini ideal buluyor.
Ankete katılanların %63’ü çalışma saatlerinin dört gün içinde tamamlanmasını tercih ederken, genel olarak Viyanalılar işlerinden memnuniyetlerini ifade ediyorlar. Ankete göre, maaş miktarı işi motive eden en önemli faktör olmaya devam ediyor; ancak, iş-yaşam dengesinin de önemi giderek artıyor.
İşçi Odası Başkanı Renate Anderl ve SPÖ Kulüp Başkanı Josef Taucher, iş zamanı kısaltılmasının üretkenliğe zarar vermeyeceğini ve çalışanların daha motive olacağını belirtiyor. Tam maaşla 30 saat çalışma uygulamasına geçen işletmelerin pozitif deneyimler yaşadığına dikkat çekiliyor.
Çalışma saatlerinin kısaltılması konusunda en yüksek destek, gençler, kadınlar ve çocuklu aileler tarafından gelirken, evden çalışma seçeneği de popüler. Ankete göre, katılımcıların iki üçte biri haftada iki gün evden çalışmanın ideal olduğunu düşünüyor.
Taucher ve Anderl, çalışanların üretkenliğinin son yıllarda arttığını ve bu nedenle çalışma şartlarında iyileştirmeler yapılmasının gerekliliğini vurguluyor. “İnsanların nefes alacakları bir alan gerekiyor,” diyerek, sektöre ve işletmeye göre bireysel çözümlerin önemini belirtiyorlar.
Bu anket sonuçları, Viyana’da çalışma saatlerinin düzenlenmesine yönelik kamuoyunun beklentilerini ve tercihlerini gözler önüne seriyor. Viyana halkının büyük bir kısmının desteklediği 34 saatlik çalışma haftası ve dört gün iş günü modeli, iş-yaşam dengesini iyileştirme yolunda atılabilecek önemli adımlardan biri olarak görülüyor.