UID Avusturya yapılan eleştirilere cevap verdi: Şahsi Çıkar Peşindeler
Avusturya Uluslararası Demokratlar Birliği (UID), 2 temmuz 2020 tarihinde sosyal medya hesabından göçmen partileri desteklemediklerini belirten açıklama yapmışlardı.
Avusturya Uluslararası Demokratlar Birliği (UID),geçtiğimiz günlerde facebook hesabından yapmış olduğu paylaşımdan sonra gelen eleştirelere cevap verdi.
UID Avusturya ‘’Hiç kimseye talimat vermedik’’
Hiç kimseye talimat vermedik, zorlama yapmadık, şart koşmadık; çok sade ve kırıcı olmayan, kimseyi hedefe koymayan bir dille fikir beyanında bulunduk.Buda, demokratik toplumda, en doğal hakkımız.
UID Avusturya ‘’Şahşi çıkar Peşindeler’’
Umarız düştükleri “paradox” durumun farkına varırlar.
Şahsi çıkarlarından başka hesapları olmayan 10-15 kişilik bir zümrenin Türk toplumunu kendilerinden ibaret sanması gayet trajikomik. Üstüne birde bunun gerçekliğine inanmaları daha da fecaat.
Dün birbirlerini düşman kategorisine yerleştiren ve her türlü kötü kelamıda sesli söylemekten çekinmeyen bu sözüm ona insanların, bugün kendi çıkarları doğrultusunda birbirine “dirsek vermesini” ve “yol arkadşıyız biz” nidalarını ne dinlemeye miğdemiz müsait, nede daha fazla anlatmaya terbiyemiz.
UID Avusturya ‘’Siyaset Sosyal Medyadan Yapılmaz’’
Siyaset yapmayı ve diplomasiyi sosyal medya üzerinden yazdıkları iki üç afilli sözçük, doğaçlama çekilen birkaç video’dan ibaret sananlar, bu topluma bugüne kadar hangi katkıyı sağlamışlar?
Lakin bu kuruma attığınız tüm iftiralar ve karalamalara rağmen, bu telaşın sebebi ne?
Bu soruların cevaplarını çok kıymetli komuoyuna bırakıyoruz.
Saygılarımızla
Union of International Democrats Bülent Bilgi

02 Temmuz 2020
Avusturya Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) 2 temmuz 2020 tarihininde facebook sayfasından yapılan açıklamada, Avrupa’daki göçmen Müslüman kökenlilerin aralarındaki siyasi bölünmüşlüklere son vererek, Avrupa’daki Müslüman göçmenler için siyasal olarak en doğru yolun disiplinli ve verimli olarak organize olup, kendilerini marjinalleştirerek “göcmen partilerinde” değil, demokratik, ana akım partilerde asli unsur olarak “açık ajanda” ile siyaset yapmak -an itibariyle konjonktür hasebiyle oldukça zor olmasana rağmen-, orta ve uzun vadeli en doğru olanıdır.
Bu partiler Avrupa’daki/ülkelerindeki Türkiye kökenli seçmenlere artı olarak Müslüman göçmen nüfusun oylarını alsalar dahi aritmetik/matematiksel olarak ciddi bir başarı elde etmeleri mümkün değildir. Bu başarının önünde en büyük engel de hem ülkelerdeki seçim barajları hem de ülkelerdeki göçmen toplumunun homojen bir yapıda olmamasıdır. Ayrıca bu partiler şimdiye kadar siyasi tartışmalarda gerek kendi ülkelerindeki gerekse de Avrupa’daki genel politik söylemi etkileyerek kamuoyundaki yorum üstünlüğünü göçmenlerin lehine çevirecek bir performans da sergileyemediler. Öte yandan, elbette bu başarısızlığı göçmen partilerine bağlamak yeterli değildir. Göçmen partilerini bu başarısızlığa sürükleyen birçok sosyolojik ve yapısal neden bulunmaktadır ve bunların ayrı bir şekilde ciddi olarak araştırılması ve tespit edilmesi gerekmektedir.