AB ülkeleri ‘aşı pasaportu’ konusunda bölünmüş durumda
Turizm ülkeleri yaz aylarında ekonomilerini canlandırabilmek adına “aşı pasaportu” uygulamasına geçmek istiyor.
“Aşı pasaportu” veya “aşı sertifikası” tartışmaları ocak ayında Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in AB yönetimine yazdığı mektupla başladı. Miçotakis, aşı olanların rahatça seyahat edebilmesini sağlamak amacıyla AB genelinde uygulanacak bir belgeleme sistemi kurulmasını önerdi.
AB yönetimi ise böyle bir sistem için henüz erken olduğunu savunarak konuyu erteledi. Ertelemenin gerekçesi sistemin “hukuken ayrımcılık” ortaya çıkarabileceğiydi. Henüz aşıya erişimi olmamış kişilerin veya tıbbî gerekçelerle aşı olamayacak kişilerin kısıtlamasız seyahat imkanından faydalanamayacak olması yasal olarak sorunlu bir alan oluşturacaktı.
Ancak özellikle turizm gelirlerinin ekonomilerinde ciddi yer ettiği bazı ülkeler bu uygulamayı savunuyor ve gündemde tutmak istiyor. Bu ülkelerin başında uygulamayı öneren Yunanistan geliyor.
Yunanistan uygulamanın örneğini İsrail ile başlattı. Yüksek aşılama oranına ulaşan İsrail ile Yunanistan arasında Kovid-19 aşısı olanların iki ülke arasında herhangi bir kısıtlama olmaksızın seyahatine imkan sağlayan turizm anlaşması yapıldı.
Bir başka turizm ülkesi İspanya da aşı pasaportu verilmesini istiyor. İspanya Ekonomi Bakanlığı, ülkenin ana ekonomik faaliyetlerinin düzelebilmesi için “güvenli seyahat koridorları” oluşturulmasının hayati önem taşıdığını vurgulayan rapor hazırladı. Ekonomi Bakanı Nadia Calvino, “Aşı kartları konusunda ilerleme ve sınırların açılması ekonomik düzelme için temel önem taşımaktadır.” dedi.
Yüksek turizm gelirini sahip bir başka ülke olan İtalya bir an önce normale dönebilmek için aşı pasaportu uygulamasını istiyor. Başbakanlık Acil Tedarik Komiseri Domenico Arcuri, pasaportun “kötü bir fikir olmadığını” söyledi.
– Kuzey Avrupa hazırlıklara başladı
Bazı Kuzey Avrupa ülkeleri de şimdiden aşı pasaportu gibi uygulamalara başlayacağını açıkladı. Danimarka ve İsveç, yaz aylarında turizmi canlandırmak amacıyla “dijital aşı sertifikaları” dağıtma planları yaptıklarını duyurdu.
Danimarkalı yetkililer, bu sertifikaya sahip olanların iş seyahatlerine, spor etkinliklerine, kültürel faaliyetlere, hatta restoranlara gidebileceğini belirtti.
AB üyesi olmayan ancak Schengen bölgesinin bir parçası İzlanda da ocak sonundan itibaren aşı olanlara dijital belgeler vermeye başladı. İzlanda’ya girişte bu tür bir belgeyi gösterenlerin sınırdaki kısıtlamalardan muaf tutulacağı, Kovid-19 testi yaptırmak zorunda kalmayacağı açıklandı.
Baltık ülkesi Estonya ise pilot proje başlatarak aşı olunduğuna dair kanıt gösterenlerin karantinaya alınmayacağını bildirdi. Estonya, Dünya Sağlık Örgütü ile muhtemel bir dijital aşı sertifikası uygulaması çalışmalarına da başladı.
– Fransa, Almanya, Belçika, Polonya karşı çıkıyor
Bazı AB ülkeleri ise aşı sertifikası fikrine karşı çıkıyor. Bunlardan biri olan Fransa, herkesin aşıya erişimi olamayacağını gerekçe gösteriyor.
Fransa Sağlık Bakanı Olivier Veran, buna ek olarak aşıların ne kadar koruyucu olduğunun henüz tam olarak bilinmediğini, bu tartışmanın birkaç ay sonra yapılması gerektiğini söyledi.
Almanya da öneriyi savunmuyor ancak özel sektörün uygulamaya geçmesi halinde yasal olarak engellenemeyeceği görüşünü öne çıkarıyor.
Almanya Adalet Bakanı Christine Lambrecht, “Bir restoran sahibi sadece aşı olmuş kişilere kapılarını açacak olursa bunu şu anki yasal durumda engellemek zor olur.” dedi.
Belçika Dışişleri Bakanı Sophie Wilmes ise bu tür uygulamanın AB vatandaşları arasında ayrımcılığa yol açacağını söyledi. Herkesin aşıya erişiminin kısa sürede mümkün olmayacağını hatırlatan Wilmes, uygulamaya geçilmesi halinde aşı olmamış kişilerin bireysel özgürlüklerinin sınır ötesi seyahatlerde engellenemeyeceğini dile getirdi.
Aşı pasaportuna geçmeyi şu an için düşünmeyen ülkeler arasında Polonya da bulunuyor. Ancak Polonya hükümeti, geliştirilen bir akıllı telefon uygulamasıyla aşı olanların ülkeye varışta karantinaya girmemesini sağlıyor.
– DSÖ şimdilik pasaporta karşı
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), geçen ay aşı sertifikası tartışmaları yoğunlaştığında böyle bir sisteme “henüz” karşı olduğunu açıklamıştı.
DSÖ yetkilileri, aşının virüsün bulaşmasını ne derece engellediği, ne kadar süreyle koruyucu olduğu gibi birçok konuda yeterli bilgi bulunmadığını hatırlatmıştı.
Bunlara ek olarak üretim kapasitelerinin düşük olduğu, henüz yeterli doz miktarına ulaşılamadığı gibi gerekçeler de sıralanmıştı.
– Dünya nüfusunun henüz yüzde 1,93’ü aşılandı
Dünya genelinde 10 Şubat itibarıyla 151,5 milyon kişi Kovid-19 aşısı olmuş durumda. Bu da dünya nüfusunun henüz sadece yüzde 1,93’ünün aşı olduğunu gösteriyor.
450 milyon nüfuslu AB içinde ise aşı olanların sayısı şimdilik sadece 18,3 milyon
Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum