MHP Lideri Bahçeli: İşin tadı kaçtı. Her yerde kendi adaylarımızla, amblemimizle seçime katılacağız
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli,”31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerine kendi adaylarımızla, kendi amblemizle katılıp, Türkiye’nin her seçim bölgesinde demokratik mücadelemizi Allah’ın izniyle yapacağız.”dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli,”31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçimlerine kendi adaylarımızla, kendi amblemizle katılıp, Türkiye’nin her seçim bölgesinde demokratik mücadelemizi Allah’ın izniyle yapacağız.”dedi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM Grup Toplantısı’nda konuştu.
MHP Lideri Bahçeli,”Neymiş, Danıştay 8.Dairesi hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını aşmış. Kendisini yürütmenin yerine koymuş, yürütmenin takdir hakkını yok saymış, dahası takdir hakkını bizzat kullanmış.
Bunların hepsi zırvadır, uydurmadır, temelsizdir.
Papaz kararına ses çıkaramayanlar, Andımızın okunacağını duyunca ayağa kalkmışlar, kanundan hukuktan bahsetmeye başlamışlardır.
Üstelik milli kimliğin kapsayıcı ve kuşatıcı olmasına, kimseyi dışlamaması gerektiğine sanki aksi bir durum varmış gibi vurgu yapmışlardır.
Bu tespiti yapanların milli kimlikten ne anladıkları şaibelidir.
Andımız etnik bir ifade değil, milli kültür ve milli kimliğin inkar edilemez duyuşu, duruşu ve dile gelişidir.
Türküm demek ayıp mıdır?
Doğruyum demek yanlış mıdır?
Çalışkanım demek çarpıklık mıdır?
Milli kimliği çayın içinde erimiş şeker diye yutturmaya kalkışan, bize kırmızıçizgi hatırlatması yapan, içindeki MHP husumetini saklayamayan gafiller, unutmasınlar ki, Milliyetçi Hareket Partisi’nin kıpkırmızı çizgisi Türklüğün varlığı ve bekasıdır. Türkçülüğe karşı çıkıp Kürtçülüğü özendirenler kime ne anlatıyorlar? Biz doğarken varlığımızı Türk varlığına adadık.
Ninni diye Ne Mutlu Türküm Diyene’yi dinledik. Merhum Atsız der ki, milliyetçilik milleti olmayanlar için faşizmdir. Biz ne faşist, ne kafatasçı, ne de ırkçıyız, hiç de olmadık. Eğer Türk olmanın bir bedeli varsa, eğer Türk milletini savunmanın faturası olacaksa, can feda olsun, seve seve öder, koşa koşa sonuçlarına katlanırız.
Tek kişi kalsak da Türklükten, Müslüman Türk milletinden taviz vermeyiz. İki ayrı inanç aynı zihinde bulunamaz, barınamaz. Her ikisine de inandığını söyleyen kişi bunlar hakkında hiçbir düşünceye sahip olamaz. Türklükle İslam’ı karşı karşıya getirmek kelimenin tam manasıyla vatana ve millete ihanettir.
Bilinmelidir ki, hürriyetini değil, ancak şuurunu kaybeden millet mahvolacaktır.
Bir asır önce yapılan tartışmaların millet ve memleket muhaliflerince ısıtılıp tekrar gündeme getirilmesi tuzaktır, tertiptir, oyundur.”