Söz Partisi Başkanı Hakan Gördü ATİB’i Açık Hedef İlan Etti: Toplum Bilinçli Biçimde Karşı Karşıya Getiriliyor

Söz Partisi Başkanı Hakan Gördü ATİB’i Açık Hedef İlan Etti: Toplum Bilinçli Biçimde Karşı Karşıya Getiriliyor

ANALİZ | Hasan Utkan Işılak

Avusturya’da ATİB (Avusturya Türk İslam Kültür ve Sosyal Yardımlaşma Birliği), yaklaşık 60–65 cami topluluğunu bünyesinde barındıran, ülke genelinde Türk ve Müslüman toplumun dini ve kültürel ihtiyaçlarını karşılayan en büyük kurumsal yapılardan biri olarak biliniyor. On yıllardır faaliyet gösteren bu yapı, binlerce insanın gönüllü olarak bağ kurduğu, çocuklarını gönderdiği, ibadet ettiği ve sosyal dayanışma içinde olduğu bir kurum konumunda.

Tam da bu noktada, Viyana’da yüzde 0,84–0,86 gibi son derece sınırlı bir oy oranı almış bir siyasi partinin genel başkanının, toplumun geniş kesimleri tarafından benimsenmiş böyle bir kurumu açık biçimde hedefe koyması ister istemez şu soruyu gündeme getiriyor:
Amaç nedir? Kime, neye hizmet edilmektedir?

Bu Haberler İlginizi Çekebilir
Artan Hava Uyarı Seviyesi: Viyana’ya Kar Dalgası Geliyor, Beyaz Noel Kapıda

Avusturya’da Noel öncesi kar alarmı verildi. Çarşamba günü birçok eyalet ...

Viyana’da Büyük Yük: Öğretmenler Alarmda – Çocuklar Neredeyse Hiç Almanca Konuşamıyor

Viyana’daki zorunlu okullarda alarm zilleri çalıyor. Yeni eğitim yılı başlamadan ...

Viyana Christkindlmarktlarında Yoğun Sezon: Stand Kiraları 80 Bin Euro’ya Kadar Çıkıyor

Viyana’daki Noel pazarları (Christkindlmarkt) bu yıl da yoğun ve hareketli ...

Güvenlik Açığı: ID Austria Üzerinden Sahte Adres Bildirimi – Kendinizi Nasıl Koruyabilirsiniz?

Yurt dışındaki AB vatandaşları, ID Austria üzerinden Avusturya’da istedikleri herhangi ...

Avusturya’da eğitimden barınmaya, artan yoksulluktan gençlerin geleceğine kadar sayısız yapısal sorun ortadayken, kendisini “Avusturya partisi” olarak tanımlayan Söz Partisi’nin, bu sorunları ikinci plana itip ATİB üzerinden sert bir cepheleşme dili kurması dikkat çekicidir. Bu tutum, çözüm üretmekten çok toplumsal fay hatlarını kaşıyan bir siyaset tarzını çağrıştırmaktadır.

“Hesap soran” dil mi, hedef gösterme mi?

Söz Partisi Genel Başkanı Hakan Gördü’nün sosyal medya üzerinden yaptığı ve kamuoyunda geniş yankı uyandıran açıklamalarında kullandığı dil, salt bir denetim çağrısının ötesine geçmektedir. Gördü’nün kendi ifadeleriyle;

“ATİB kimin kuruluşu, kimler finanse ediyor? Çok kısa ve net: bizlerin!”
“Usulsüzlükler, mide bulandırıcı ifşalar olduğunda kime hesap veriliyor?”
“Taraflar kimi ikna etmek için çantalarla, screenshotlarla uçağa atlayıp yola koyuluyor?”

Bu cümleler, herhangi bir somut yargı kararı ya da netleştirilmiş hukuki süreç ortaya konmadan, ima yoluyla ağır kuşkular üreten, toplumu tedirgin eden ve kuruma yönelik güveni sarsmayı hedefleyen bir çerçeve çizmektedir. Üstelik bu söylem, yalnızca ATİB yönetimini değil, dolaylı biçimde on binlerce üyesini ve bağlı cemaatleri de tartışmanın içine çekmektedir.

Temsil iddiası ile toplumsal gerçeklik arasındaki uçurum

Yüzde birin altında oy almış bir siyasi yapının liderinin, kendisini “toplum adına hesap soran” konumuna yerleştirmesi, demokratik meşruiyet tartışmasını da beraberinde getirmektedir. Siyaset, eleştiri ve denetim elbette mümkündür; ancak bu, toplumu karşı karşıya getiren, kurumları zan altında bırakan ve ima siyasetiyle yürütülen bir kampanyaya dönüştüğünde sorgulanmayı hak eder.

Burada temel mesele şudur:
Eleştirinin hedefi gerçekten şeffaflık mıdır, yoksa siyasal görünürlük elde etmek için seçilmiş bir kurum üzerinden gerilim mi üretilmektedir?

Tehlikeli sonuçlar

ATİB gibi geniş tabanlı bir yapıyı sürekli “rezalet”, “ifşa”, “hesap” gibi kavramlarla anmak; üstelik bunu Avusturya kamuoyu ve medyası önünde yapmak, yalnızca kurum içi bir tartışma değildir. Bu dil, Avusturya’da yaşayan Türk ve Müslüman toplumunu kendi içinde ayrıştırma, hatta dış kamuoyunda topluca zan altında bırakma riskini de beraberinde getirmektedir.

Sonuç olarak, Söz Partisi Genel Başkanı Hakan Gördü’nün ATİB merkezli çıkışları, bir denetim çağrısından ziyade sert, kutuplaştırıcı ve sonuçları itibarıyla tehlikeli bir siyasi hamle olarak okunmaktadır. Toplumu güçlendirmek yerine karşı karşıya getiren bu yaklaşımın, Avusturya’daki Türk toplumuna ne kazandıracağı ise hâlâ cevapsız bir sorudur.

Resim: ATIB Union – Soez_at

Yayınlama: 25.12.2025