Viyana’da Bir Öğretmenin Mücadelesi: Öğrenciler Almanca Konuşamıyor, Çözüm İçin Her Yolu Deniyor
UTKAN HABER (Viyana) – Heute medyasının haberine göre, Viyana’daki bir Brennpunkt-Schule (dezavantajlı öğrencilerin yoğun olduğu bir okulda) görev yapan genç bir öğretmen, öğrencilerinin Almanca öğrenme sürecindeki zorlukları ve bu durumu aşmak için geliştirdiği yöntemlerle dikkat çekiyor. Bu öğretmenin verdiği bilgilere göre, birçok öğrenci Almanca konuşmakta büyük güçlük çekiyor, hatta bazıları basit bir cümle kurmayı bile başaramıyor.
“Bir Cümle Bile Kuramıyorlar”
Öğretmen, “Sınıfımda şu anda üç çocuk var ki, düzenli derslere hiç katılamıyorlar. Basit bir cümle kurmakta bile zorlanıyorlar. Örneğin, ‘Frau Lehrerin, ben tuvalete gitmek istiyorum’ demeyi bile bilmiyorlar” diyerek, durumun ne kadar ciddi olduğunu ifade etti.
Durumun ne kadar kötü olduğu düşünüldüğünde, sınıfta şu an gelinen nokta büyük bir gelişme. Öğretmen, geçen yıl çok daha kötü bir tabloyla karşı karşıya olduğunu belirtiyor:
“Birinci sınıfta, üç öğrencim alfabedeki hiçbir harfi bilmiyordu ve isimlerini yazamıyorlardı.”
Almanca Öğrenmekte Zorluk Çeken Çocuklar
Bu öğrencilerin büyük bir kısmı Avusturya’da doğmuş olmasına rağmen, sınıfta Almancayı ana dili olarak konuşan bir öğrenci bile bulunmuyor. Bu sorun, Viyana’daki birçok okulda yaygın bir durum olarak dikkat çekiyor. Özellikle bazı bölgelerde, Almanca bilgisi olmayan öğrencilerin oranı ciddi seviyelere ulaşmış durumda.
Almanca Eğitimi İçin Çözüm Arayışları
Okul yönetimi ve öğretmenlerin çabaları sonucunda, Almanca öğrenemeyen çocuklar için haftada beş ila yedi saatlik Almanca destek sınıfları düzenlenmeye başlandı. Ayrıca, bu yıl okula yeni bir öğretmenin atanmasıyla birlikte, destek sınıflarının sayısı artırıldı. Öğretmen, “Personel eksikliği nedeniyle bu tür sınıfları daha önce düzenleyemiyorduk. Şimdi ise bu destekleri düzenli hale getirdik. Bu, öğrenciler için çok önemli bir adım” dedi.
Aileleri Sürece Dahil Etme Çabası
Öğretmen, dil öğrenme sürecine aileleri dahil etmenin önemini vurguladı. “Sonunda ebeveynler, çocuklarıyla evde çalışmaları gerektiğini anladılar. Ancak bazı ebeveynler de Almanca bilmiyor ve yalnızca başka bir alfabeye hakimler” dedi.
Bu gibi durumlarda teknolojiden yararlanıldığını belirten öğretmen, “Eskiden ebeveyn toplantıları tam bir kaos olurdu. Konuşulanları anlamazlardı. Şimdi ise çeviri uygulamaları sayesinde iletişim kurabiliyoruz” diyerek, akıllı telefon uygulamalarının süreci nasıl kolaylaştırdığını anlattı.
Sınıfta Almanca Konuşmayı Zorunlu Hale Getirme
Öğretmen, dil öğrenimini teşvik etmek için sıra dışı bir yönteme de başvurdu. Sınıftaki Arap kökenli öğrencileri, farklı ana dillere sahip öğrencilerin arasına oturtarak birbirleriyle Almanca konuşmaya zorladı. “Sınıfın yarısından fazlası Arap kökenli olduğu için bu zor, ama bir şekilde işe yarıyor. Şimdi çok daha umutluyum çünkü çocuklar da çaba sarf ediyor” dedi.
Disiplin ve Motive Etme Çabaları
Öğretmen, öğrencilere yaklaşan sınavlar ve okul sonuçlarını hatırlatarak onları motive etmeye çalışıyor:
“Okul notlarının çok önemli olduğunu ve başarısız olurlarsa bir yıl kaybedeceklerini anlattım. Bazen biraz baskı yapmak gerekiyor, o zaman harekete geçiyorlar.”
Eğitim Sisteminde Zorluklar
Eğitim sistemindeki sorunlara ilişkin olarak, yeni eğitim direktörü Elisabeth Fuchs da açıklamalarda bulundu. Fuchs, Viyana’da eğitim sisteminin sosyal krizler, pandemi ve Ukrayna savaşı gibi zorluklarla başa çıktığını belirtti. Ayrıca, Almanca bilmeyen öğrencilerin eğitim sistemine entegre edilmesinin mümkün olduğunu, ancak bunun için daha fazla personel gerektiğini ifade etti.
Sonuç ve Gelecek Umudu
Tüm bu zorluklara rağmen, öğretmen sınıfta önemli gelişmeler kaydedildiğini ve öğrencilerinin Almanca öğrenme sürecinde ilerleme sağladığını belirtiyor. Özellikle yoğun Almanca destek programları ve ailelerin dahil edilmesi, bu başarıda kritik bir rol oynuyor. Öğretmen, “Ben çok çabalıyorum ve çocuklar da deniyor. Bu nedenle umutluyum” diyerek, geleceğe dair olumlu bir mesaj verdi.